Limit Yok filminin Edward Morra'sı bir bağımlı olmadığı halde neden öyle görünüyor? Hayır, düşündüğünüz şey yüzünden değil.

Umarım Limit Yok filmini izlemişsinizdir. Aksi takdirde, "spoiler"lara hazır olun. Eğer izlediyseniz de bu yazı size yeni bir perspektif kazandırabilir ve bu bakış açısıyla filmi yeniden izlemek isteyebilirsiniz.

Limit Yok filmi Edward Morra'yı (Bradley Cooper) sunar. Edward Morra günlerini yazmaya çalışarak geçiren ama yazar tıkanıklığı yaşadığı için hiçbir şey yazamayan bir yazardır. Yeni terfi eden editör kız arkadaşı Lindy (Abbie Cornish), ona aşık olmasına rağmen hayatındaki ve kariyerindeki motivasyon eksikliği nedeniyle onu terk eder. Eddie’ye onun kız arkadaşı değil, temizlikçisi ve bankası olduğunu söyler. Lindy’nin onu terk etmesi Eddie’yi uyandırır.  

Filmin ilerleyen bölümlerinde Eddie yatırım işine girmeye karar verdiğinde daha fazla paraya ihtiyacı olur. Henüz ilk tanışmalarında içgüdülerine dayanarak ondan hoşlanmadığından emin olan bir adamdan borç alır. Kötü adam Gennady, ona daha fazla para kazanması için ihtiyacı olan parayı verir.

Eddie, bu daha fazla parayla başarılı yatırımlar yaparak adını duyurur ve büyük iş adamı Van Loon (Robert De Niro), başarısının sırrını öğrenmek için onunla tanışmak ister. Görüşmenin sonunda Eddie'den etkilenmiştir ve Eddie bu konuda iyi olduğuna dair adeta bir babanın onayını alır.

Eddie, Lindy'den ayrıldıktan sonra evini temizler ve kitabını yazar. Yani daha önce Lindy'nin onun için yaptığı şeyleri kendisi yapar. Gennady ona parayı verdikten sonra yatırım konusunda diğerlerinin sorguladığı onlara mantıklı gelmeyen tercihler yapar, kararları rasyonel değil içgüdüseldir. Van Loon ona onay verdikten sonra, olabileceği ihtimaller için onu besleyen bir yuva görevi göreceğini düşündü. Van Loon ona yuvasını verdi. 

Filmin ilk bölümünde Edward Morra'nın bağımlısı olduğu şeyler bunlardı. Eddie, insanlara bağımlıydı. İkinci bölümde ise ne yaptığını hatırlamadığı o geceden sonra, bu kişilerin Eddie'ye nasıl ve neden bağımlı olduklarını görüyoruz. İlk bölümde Eddie’nin NZT ile deneyimlerini izliyoruz. ikinci bölümde ise diğer kişilerin NZT ile olan deneyimlerini öğreneceğiz.

Bıraktığım yerden devam ediyorum. Ne yaptığını hatırlamadığı o gecenin ardından Eddie, şirket birleşimi anlaşmasını yeniden yapılandırmak için Van Loon ile ikinci kez buluşur. Van Loon’un Eddie'ye sorduğu ilk şey Atwood'du ve onun iki yıl önce Forbes'un radarında bile olmadığını söyledi. Tıpkı Eddie gibi. Van Loon'un peşinde olduğu şey “nasıl”dı. Bu iki kişi nasıl bu kadar kısa sürede bu kadar başarılı oldu? Birleşme görüşmelerinin ardından Eddie ile yaptığı konuşmada ona "İşte o" Van Loon olabilmek için yaptığı şeyleri ve geçtiği yolları anlatır. O Satürn'dür. O, deneyimdir. Eddie ise gençliktir, yetenektir. 

Gennady tabiki de parasını geri isteyecekti ve Eddie'nin tüm bu dramadan kaçınmak için ona neden daha önce ödeme yapmadığını merak ediyorum doğrusu. Gennady'nin parası olmasaydı Eddie bu kadar para kazanamazdı. Aklı işe yaramazdı. Bu görüşmede Eddie ona sadece parayı değil aynı zamanda akıl da verdi. Çünkü akıl olmadan Gennady'nin parası da işe yaramaz. 

Eddie'ye aşık olan Lindy, hayatını tehdit eden bir durumda Eddie'ye ne yapması gerektiğini sordu. Eddie ona ne yapması gerektiğini söyledi ve o da kendisine kalsa asla yapmayacağı şeyleri yaparak içinde bulunduğu durumdan kurtuldu. Lindy ilacı aldığında kendini yenilmez hissettiğini söyledi ancak bundan hoşlanmamıştı. Eddie'nin sahip olmaya çok hevesli olduğu bu gücü reddetti.

Van Loon için Eddie hem yetenek hem de bir oğuldur. Gennady için o, hiç sahip olmadığı bir akıldır. Lindy için o belki de sadece erkeklerin sahip olduğu türden bir güçtü. 

Peki NZT tüm bunların neresinde? Peki ya Vernon ve Melissa? Tüm detayları birbirine bağlayan Limit Yok filminin Sembolizmini incelediğim yazıya buradan göz atabilirsiniz.